Baharat Yolu?
1 sayfadaki 1 sayfası
Baharat Yolu?
Baharat Yolu, eski çaglarda,Uzakdoğu'yu Batı'ya bağlayan ticaret yollarından biriydi. Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupa'sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretine Çinliler Mîlat'tan önce başlatmıştı.
Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da kara yoluyla İskenderiye'ye ulaşan yoldur. Uzak Doğu ile yapılan ticaret, Venedik ve Mısırlıların elinde bulunuyordu. Bu devletler, diğer devletlerin Baharat Yolu'ndan faydalanmasını engellemeye çalışmışlardır. Baharat Yolu, eski çağlarda, Uzakdoğu'yu batıya bağlayan ticaret yollarından biriydi. Baharat günümüzden binlerce yıl önce doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupası'nda soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler Mîlat'tan önce başlatmıştı. Baharat, doğudan Avrupa'ya iki ayrı yoldan gelirdi. Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen İpek Yolu'ydu. Ama İpek Yolu asıl olarak eski çağlarda Çin İpeği'nin Roma’ya taşındığı yoldu. Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan'dan (Sri Lanka) Kızıldeniz'deki Akabe Körfezi'ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi'ne gelen denizyoluydu. Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat, karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır'da İskenderiye'ye ve Karadeniz'e ulaştırılırdı. Sonra gene denizyoluyla Avrupa'ya taşınırdı. Baharat üreten ülkelere doğrudan ulaşmanın yolları arandı. Sonunda Vasco da Gama 1498'de Ümit Burnu'nu dolaşarak Hindistan yolunu açtı. Kristof KolombBatı Hint Adaları'na, Macellan Güney Amerika'yı dolaşarak Doğu Hint Adaları'na vardı. Böylece baharat üreten ülkelere yeni yollar açıldı. Bunun sonucunda baharat ticaretinde Venedik tekeli kırılırken, tarihsel Baharat Yolu da önemini yitirdi.
Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da kara yoluyla İskenderiye'ye ulaşan yoldur. Uzak Doğu ile yapılan ticaret, Venedik ve Mısırlıların elinde bulunuyordu. Bu devletler, diğer devletlerin Baharat Yolu'ndan faydalanmasını engellemeye çalışmışlardır. Baharat Yolu, eski çağlarda, Uzakdoğu'yu batıya bağlayan ticaret yollarından biriydi. Baharat günümüzden binlerce yıl önce doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupası'nda soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler Mîlat'tan önce başlatmıştı. Baharat, doğudan Avrupa'ya iki ayrı yoldan gelirdi. Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen İpek Yolu'ydu. Ama İpek Yolu asıl olarak eski çağlarda Çin İpeği'nin Roma’ya taşındığı yoldu. Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan'dan (Sri Lanka) Kızıldeniz'deki Akabe Körfezi'ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi'ne gelen denizyoluydu. Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat, karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır'da İskenderiye'ye ve Karadeniz'e ulaştırılırdı. Sonra gene denizyoluyla Avrupa'ya taşınırdı. Baharat üreten ülkelere doğrudan ulaşmanın yolları arandı. Sonunda Vasco da Gama 1498'de Ümit Burnu'nu dolaşarak Hindistan yolunu açtı. Kristof KolombBatı Hint Adaları'na, Macellan Güney Amerika'yı dolaşarak Doğu Hint Adaları'na vardı. Böylece baharat üreten ülkelere yeni yollar açıldı. Bunun sonucunda baharat ticaretinde Venedik tekeli kırılırken, tarihsel Baharat Yolu da önemini yitirdi.
korkut- Mesaj Sayısı : 8
Kayıt tarihi : 27/07/08
Kişi sayfası
Secim Alanı: 141841
Bar Alanı:
(17/17)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Perş. Şub. 27, 2014 5:45 pm tarafından bulentt
» Rektörümüz Prof. Dr. Arif YILMAZ’dan İsim Değişikliği Konusunda Önemli Açıklamalar
Ptsi Mayıs 28, 2012 6:31 pm tarafından Admin
» Rize Üniveritesinden Sertifikalı Kurslar
Çarş. Şub. 29, 2012 3:14 am tarafından Admin
» Rize Üniversitesi Karikatür Yarışması
Çarş. Şub. 29, 2012 3:11 am tarafından Admin
» Forum Kuralları
C.tesi Şub. 25, 2012 1:54 am tarafından Admin
» Neden Bedrettin Şimşek Türk edebiyatının en büyük yazarıdır?
C.tesi Eyl. 11, 2010 9:01 am tarafından marki de sade
» Aydınlanma edebiyatı okurlarını arıyor
Paz Eyl. 05, 2010 12:50 pm tarafından marki de sade
» Türk edebiyatının en büyük yazarı kim? Yoksa Bedrettin Şimşek mi?
Salı Ağus. 24, 2010 10:51 am tarafından marki de sade
» Tehlikeli Düşünceler/Bedrettin Şimşek
C.tesi Ağus. 21, 2010 4:47 pm tarafından marki de sade